Siyaset şehrimizde her geçen gün gelişiyor….! Bu toplum iktidardaki siyasi parti yöneticilerinin kendi yandaşlarına işe alımlarda öncelik tanımasına alışık. Hatta bu yüzden insanlar işe girebilmek için o siyasi görüşü benimsemeseler bile iktidar partilerine üye olurlar. Ama bu toplum ilk kez bir şeye şahit oldu. O da iktidar temsilcileri artık partililerine değil, aile fertlerine öncelik veriyor…!
Medya ve muhalefet günlerdir Özel İdare’ye alınan isimlerin açıklanmasını istiyor ama kimseden çıt çıkmıyor. Dün bilmeyerek sosyal medya hesabımdan yaptığım paylaşımda bu sessizliğin nedenini; “Kurumun başkanı bu konuda tek suçlu değil de, hemen herkes isim verdi de ondan…!” şeklinde tanımlamıştım. Ama bu cümleleri kurarken de sizi temin ederim ki hiçbir bilgiye sahip değildim. Yalnızca; bu çağrılara cevap vermesi gerekenler muhtemelen birer ikişer isim vermiş olmalı ki sesleri çıkmıyor diye düşünmüştüm. Ama Allah şahidimdir ki verdikleri isimlerin kendi öz be öz kardeşleri olacağını hiç düşünmemiştim…!
Peki bu beyler bu arada ne yapmışlar, nelerle uğraşmışlar?
Bu ADİL yöneticiler; bu milletin literatürüne “Adil Düzen” terimini sokan muhterem Erbakan hocalarının yol arkadaşlarını şehirlerinde ağırlamışlar…!
Başka ne yapmışlar?
Ufka Yolculuk Bilgi ve Kültür Yarışması Ödül Törenine katılmışlar…! Muhtemelen şeref verdiler, çünkü ne siyasi ufukları var, ne de siyasi kültürleri. Varsa yoksa kendileri…! Zaten ufuk ve kültür olarak liderinizi bir türlü yakalayamadığınız için her geçen gün kan kaybediyor sunuz ve onun sırtına binmiş gidiyor sunuz! Gözüken o ki büyük bir güç zehirlenmesi içeresinde siniz. 5 bin oy kaybına rağmen genç bir adamın popülaritesiyle elde ettiğiniz sonucu zafer olarak göremez siniz. Çünkü siz kazanmadınız, onlar kaybetti…!
Tevafuk olsa gerek ki; bu arada birde hak ve emek mücadelesinin ocağı, bu şehrin Türk sivil toplumuna armağan ettiği en önemli kuruluş olan Özçelik-İş Sendikamızı ziyaret etmişler…! Gerçekten çok merak ediyorum; orada ne konuştunuz? Mesela hangi haklardan bahsettiniz? Ya da ettiniz mi? Şayet ettiyseniz de; konu mankeni olarak başvuruya ya da mülakata çağırıp, ardından da yerlerine kardeşlerinizi ya da arkadaşlarınızı işe aldığınız garibanların hakları hiç aklınıza geldi mi?
Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç; 5 vakite 5 katıyor, Kabe-ı muazzamdan görüntüler veriyor sunuz. Kısacası kul hakkını bilen inançlı insanlarsınız. Bu işten; “Biz isim vermedik” diyerek sıyrılamaz sınız. Dünde yazdık, sandığa siz girecek siniz. Ama bu kafayla biraz zor girer siniz…! Soruyorum size; Sizin unvanınızın başında ‘Teşkilatın vekili’ mi yazıyor, yoksa “Karabük milletvekili” mi? Ya da; işe alınan teşkilat mensuplarının 1’inci derece yakınları bu memleketin çocuğu da, bin bir umutla başvuru yapan diğer çocuklar Ermeni çocuğu mu? Ya da hakkı yenilenlerin içerisinde Ak Partililer yok mu? Madem akrabalarınızı alacaktınız, o zaman bu insanların duygularıyla neden oynadınız? Hikâyeden başvuru işlemleriyle filan bu insanları neden uğraştır dınız? Alacaklarınızı peyderpey alsaydınız, bu işi de bu kadar ayyuka çıkartmasaydınız?
En kötüsü de bu haraketlinizle; imar karşılığı 3 kuruşluk evini müteahhite 10 liraya satan, seçim öncesi kuytu köşede partisine mensup adaylara her türlü bel altı vuruşu yapan, kaybettikçe kazanan TORBACI’ya büyük bir malzeme ver diniz….!
Bu iş patladığı zaman faturanın çıkacağı isim bellidir. Beyefendiye; “Ben isim vermedim” diyerek savunma yapamaz sınız. Kusura bakmayın, çünkü o sizi buraya beyefendilik yapmanız için değil, liderlik yapmanız için gönderdi. Ayrıca siz en takdir edilen çıkışınızı ne zaman yaptınız? KARDEMİR yönetiminin işçi alımlarına yönelik; “Adil olun, parti gözetmek sizin başvuru yapan Karabük’ün tüm çocuklarını işe alın” çağrısını yaptığınız zaman…! Onun için bu kadar beyefendilik artık fazla. Vurun artık şu masaya…!
Son sözümde otu b..ku TBMM kürsüsüne ve medya manşetlerine taşıyan muhalefet milletvekili Sayın Cevdet Akay’a; iş, aş ve emek mücadelecisi olduğunu iddia eden sosyal demokrat partinin bir milletvekili olarak, Özel İdareye işe alınanların isimlerini ve siyasal yakınlarını TBMM kürsüsüne ve manşetlere taşımazsan , çarşaf çarşaf deşifre etmezsen sende SİYASETEN adam değilsin, hatta işbirlikçisin…! Şayet sen açıklayamazsan o listeyi ben açıklayacağım.
Satırlarıma son verirken aşağıda ki linkte yer alan şarkıyı mağdur kardeşlerimiz adına Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç’a armağan ediyorum…!