Göreve ilk atandığında; “Acaba?” dendi. Ama asla hiç sırıtmadı. Tüm okların partisine yöneltildiği seçimlerde mevcut iki milletvekilini korumayı başardı. Onun için asıl gerçek sınav ise yerel seçimlerdi ve 7’de 5 yaptı. Şimdi birileri diyecek ki; “Ama 7-0” demişti…!
Peki ne diyecekti? Siyaset iddia işi değil midir? Barajı aşamayan partiler bile bu ülkede meydanlarda ; “İktidara yürüyoruz” nutukları atmazlar mı? Çevremizdeki Bartın, Sinop ve Zonguldak’ta ortak aday ile seçime gidilmesine rağmen belediyeler CHP’ye kaptırılıp, bir önceki seçimlerde MHP+Ak Parti’nin % 50 olduğu Kastamonu’da CHP 11’den gelip 49 ile seçimi alırken, Çankırı’da ise MHP % 60 ile seçimleri kazanırken, Karabük’te 15 yıllık; “Ben ne yaparsam doğrudur” rejimine son vermek başarı değil midir? Bu başarıda tek kahramanın aday olduğu fikrine eminiz ki her şeyden önce Sayın Özkan Çetinkaya karşı çıkar. Kısacası, zafer kale komutanlara yazar ve bu zaferin komutanı da Ferhat Salt’tır. Her şeyden önemlisi de, malum adaya ve partilere karşı 2009’dan bu yana bu zafer hiç kazanılmamıştır. İşin ilginç yanı ise, partinin bölgede ve Türkiye genelinde yerlerde süründüğü bir dönemde bu zaferin kazanılmasıdır…!
Şimdi birileri diyecek ki; “Adayların hiç mi etkisi yok?” Tabi ki var. Ama önemli olanda bu hengamede, bu curcunada siyasi geleceğini riske atıp parti yönetiminin karşısına; “Ben bu adaylarla sonuç alırım” deme medeni cesareti gösterebilmektir.
Ferhat Salt aynı performansını seçimden sonrada sürdürüyor. İl Genel Meclisi Başkanlığı sürecini de partisini herhangi bir kaosa sokmadan atlattı. Tüm üyeleri birer birer aradı, fikirlerini sordu ve Ahmet Sözen ile devam dedi. Bunu derken de kafasına göre bu kararı vermedi. Sordu, nabız yokladı ve çoğunluğun sesine kulak vererek bu sonuca vardı. Velhasıl kelam Karabük kısa sürede genç, dinamik, geçmişiyle problemi olmayan pırıl pırıl bir siyasetçi kazandı.
Tabi şimdi kendisinin harici ve dâhili düşmanları var. Sandıkta yenemeyip, sokakta ‘Çamur at izi kalsın’ felsefesiyle yıpratmaya çalışanlar var. Nerede o seçim öncesi sallanan telefonlar ve; “Açıklarsam yok olurlar” blöfünü yapanlar ya da hayalperest video senaryoları üretenler? Şimdi de hiçbir şey bulamayanlar billboardlara asılan afişlere kafayı takmışlar..! Bıraksanıza Allah aşkına bu işi! Bu memlekette muhtarlık kazananlar bile raketlerde ve billboardlarda teşekkür mesajları yayınlıyor. Bırakında ilk seçiminde 15 yıllık iktidarı değiştiren genç bir siyasetçide bunun mutluluğunu halkıyla paylaşsın.
Yanlış gördüğüm hareketlerini en ağır, en acımasız şekilde eleştirdim. Belki de bir tek ben eleştirdim. Şayet bu işi objektif bir şekilde yaptığımızı savunuyor ve de iddia ediyorsak, doğruları ve güzellikleri de dile getirmeliyiz. Tabi insanın maddi ya da manevi herhangi bir beklentisi olmazsa biraz daha rahat yazıyor.
Partisinin ülke genelinde aldığı sonuçlara bakılınca Ferhat Salt Karabük’te şu şarkıyı söylüyor;
“Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar, Karabük’te en az sizin kadar yalnızım…!”
NOT: Hani Karabük adayı benim bir yazımla belirlenmişti ya. Hani ben yargı önünde hesap verecektim ya ( Öyle denmişti ve ben bile havaya girmiş ve; ‘ Ulan ben ne büyük bir adam mışım, meğer koskoca Reis benim bir yazımla aday değiştiriyormuş’ filan diye düşünmüştüm. Ama tabi işin aslının öyle olmadığını herkes biliyordu. Çok sevdikleri ağabeylerini yanlış politikalarla uçuruma sürükleyenlerin birilerine faturayı kesmesi gerekiyordu ve günah keçisi biz ilan edilmiştik…!)
Ben halen savcılıktan ifade için evrak bekliyorum biliyor musunuz? Şayet böyle bir düşüncesi olan varsa en kısa sürede başvurusunu yapsın, çünkü belli bir süreden sonra zaman aşımına uğruyor..!
Şükrü GÖKKAYA
Genel Yayın Yönetmeni