Ak Parti ve MHP arasında devam eden ittifak görüşmelerinde sona yaklaşıldı. İki parti 30 büyükşehir için anlaşmaya varırken, diğer 51 ili kapsayan görüşmelerinde bu hafta içerisinde sonuçlanması ve ittifakın içeriğinin kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor. Tabi tüm Türkiye’de olduğu gibi Karabük’te de her iki partinin teşkilatları da açıklanacak kararı bekliyor.
Ankara kulislerindeki iddialara göre Türkmen Beyi milletvekili çıkarttığı illeri istiyor. Yani masadaki MHP heyetinin mevcut belediyelerde devam gibi bir ısrarının olmadığı ifade ediliyor. MHP’nin büyükşehirler dışında milletvekili çıkarttığı iller; Osmaniye, Afyonkarahisar, Bolu, Çankırı, Çorum, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, Kütahya, Nevşehir, Niğde, Sivas, Tokat, Yozgat, Aksaray ve Kilis. Halihazırda bu illerden yalnızca Osmaniye, Kütahya ve Çankırı belediyeleri MHP’li başkanlar tarafından yönetiliyor. Ancak MHP’nin istediği Elazığ, Yozgat, Gümüşhane, Çorum, Niğde ve Kilis gibi iller ülkücü camianın etkili olduğu, geçmiş dönemlerde MHP’li başkanlar tarafından yönetilen iller. Yani talep uçuk değil, makul ve mantıklı.
İki liderin ve partiler adına görüşmeleri sürdüren iki heyetin uzlaştığı bir diğer felsefe ise; ayrı ayrı girildiği zaman üçüncü bir partinin kazanma ihtimali olmadığı belediyelerde ittifakın ruhuna uygun bir şekilde yarışalım ve ‘ iyi olan kazansın’ felsefesi.
Ak Parti’den Karabük Belediye Başkan adaylığı için sekiz isim başvurdu ve Genel Merkez her seçim öncesinde olduğu gibi bu seçim öncesinde de teşkilat içerisinde temayül yoklaması yaptı. Ancak bu temayül öncekilerden biraz farklıydı. Çünkü yalnızca; “Başvuru yapan aday adaylarından hangisi aday olsun?” diye sormadılar; beğendiğiniz, aday olmasını istediğiniz herhangi üç ismi yazabilirsiniz dediler. Yani temayülden bu sekiz isim dışında birisi de çıkabilir.
Kulağımıza Genel Merkezden bazı isimlerin 27’inci dönem Karabük Milletvekili Sayın Niyazi Güneş’ten başvuru yapmasını istediği, ancak Sayın Güneş’in; “Ben milletvekilliği yaptım ve bu arkadaşların birçoğuyla da yol yürüdüm, benim onlarla böyle bir yarışa girmem sözkonusu olamaz” dediği bilgileri geldi. Hafta sonu bir araya geldik. Uzun uzun sohbet ettik ve iddiaları bizzat kendisine sorduk. Tabi her zamanki gibi ketum davrandı, ser verip sır vermedi.
Peki aday mısınız diye sorduk; “ Şuanda bir açıklama yapmam yanlış anlaşılabilir, benim kapalı kapılar arkasında kulis yürüttüğüm düşünülebilir. Ben aday adayı arkadaşlarımla da konuşuyor; ‘ Lütfen itidalli gidin, birbirinizi kırıp dökmeyin, sonuçta bir kişi aday olacak ve partimizin başarısı için hep birlikte çalışacağız’ diyorum, bu süreçte lütfen sizde bir şey yazmayın” dedi.
Şayet ittifak olmazsa başta Karabük teşkilatlarının ve milletvekillerinin en büyük hedefi hiç şüphesiz 3 dönemdir ortaklarına kaptırdıkları Karabük Belediyesini kazanmak olacaktır ve bunun içinde en doğru aday ile seçime gitmeye çalışacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı ve Ak Parti aday belirleme süreçlerinde en bilimsel çalışan, tabir-i caiz ise kılı kırk yaran bir parti. Genel Merkezdeki komisyon yapılacak çalışmaların sonucunda sekiz aday adayı içerisinden seçimi kazanacak baskın bir aday çıkartamayabilir ve son iki seçimde olduğu gibi aday adayları dışından bir ismi aday gösterebilir. İşte bu noktada “Niyazi Hoca” formülü devreye girebilir.
Peki, neden Niyazi Hoca?
Her şeyden önce bir bölgesi var.
Eğitimi ve bürokrasideki görevleriyle ağırlıklı olarak, milliyetçi ve muhafazakâr bir seçmen tabanına sahip olan Karabük’e uygun bir isim.
Geçmişte DYP ve ANAP’ta da politika yapması, diğer partilere giden Merkez Sağ oylarını Ak Parti’ye çekme açısından da ideal bir aday profili.
Kavgacı ve hırçın değil, sakin ve birleştirici güç.
Ez cümle; son dakika “Görev istenmez verilir” felsefesi devreye girebilir ve Güneş yeniden doğabilir…!