2009 Yerel Seçimleri öncesi aday olduğunda dönemin il başkanının bile haberi yoktu. Hatta İl Başkanı kendisine; “Aday adayıymışsın” dediğinde; “Aday adayı değil adayım” diye cevap vermişti. Bunun üzerine; “Benim niye haberim yok” cevabını alınca; “Açıklanınca öğrenirsin” yanıtını verdi, aday oldu ve kazandı.
2014 Seçimleri öncesinde listelerin verilmesine saatler kala büyük kriz patladı, Bilge Lider dönemin Bölge Sorumlusu Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel’i gece yarısı Burdur mitinginin ardından yola çıkarttı; “Git hazırladığı listeleri al ve gel” dedi, Merkez İlçe gitti, il gitti ve seçim yine kazanıldı.
2019 Seçimleri öncesinde rahatsızlandı. Neredeyse son bir ay kalasıya kadar evden çıkamadı, ancak buna rağmen kılpayı seçimleri kazandı. Şimdi ise bir moda çıktı…! O da; “Eskiden Rafet Vergili kazanıyordu, şimdi ise Cenk Gedikoğlu kaybetti…!”
Komik oluyor, insanlara inandırıcı gelmiyor. Dünyanın en büyük teknik direktörü de olsan elindeki kadro iyi değilse şampiyon olamazsın. İstediğin kadar iyi öğretmen ol, öğrencin dersine çalışmazsa sınavı kazandıramazsın. Herkesin olduğu gibi elbette Gedikoğlu’nun da eksikleri ve yanlışları var. Mesela ben bazı teşkilatlarla yola devam etmezdim. Hatta gücüm varsa da yarından geçi yok görevden alırım…! Seçimden bir gün önce şahsi işyerinin açılışını yapan isimlerle, listeyi de; “Sen, ben ve bizim oğlan” şeklinde hazırlayan yöneticilerle filan çalışmam. Ama bunlar; onun mazbatayı alır almaz başlattığı çalışmaları ve ekibiyle birlikte sergilediği olağanüstü performansı asla gölgeleyemez.
En büyük yanlışları ise; üç-beş kuruşluk menfaat ile huzur bulan adamlara inanmaktı. Çünkü bu yenilgide ciddi etkileri olan ekibe gidip-gelip zehir şırıngalayan, Rafet Vergili ve Cenk Gedikoğlu düşmanı yapan onlardı. Onlar için siyaset, sendika, oda seçimi, genel seçim ya da yerel seçim fark etmez. Onlar bırakın kafalarını, fare gibi kuyruklarını sokacak bir ortam buldukları zaman hemen dalarlar ve yalnızca; “Biz buradan nasıl nemalanabiliriz?” hesabını yaparlar. Kısacası ilkokulda sınf başkanlığında bir simit çıkarı görseler ona bile girerler. Ama ne hikmetse hiçbir zamanda yenilgide kendilerine asla pay çıkartmazlar. Seçim kazanılırsa onlar kazandırmıştır, kaybedildiği takdirde ise onların dediği yapılmamıştır….!
SAYIN ÇETİNKAYA VE SOSYAL MEDYA
Günümüzde artık iletişim ağırlıklı olarak sosyal medya üzerinden sağlanıyor. İnsanlar haberlerden önce gelişmeleri sosyal mecralardan takip ediyor ve öğreniyor.
Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya’nın ve Karabük Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarını kim yönetiyor bilmiyoruz. Ayrıca yapılan ya da yapılmayan paylaşımlardan Sayın Başkanın bilgisi var mı onu da bilmiyoruz. Hatta olduğunu da tahmin etmiyoruz.
Safranbolu Belediye Başkanı Sayın Elif Köse, ekibiyle birlikte Sayın Başkanı ziyaret ediyor, bu ziyareti şahsi hesabında ve belediye hesaplarında paylaşıyor ama ne Sayın Çetinkaya’nın ne de Karabük Belediyesi’nin hesaplarında ziyaretle ilgili en ufak bir paylaşım yok.
Ha keza; Ak Parti’nin arka bahçesi HAK-İŞ’in Genel Başkan Yardımcısı, Karabük’ün Türk sivil toplum hareketine armağan ettiği en önemli STK olan Özçelik-İş Sendikasının Sayın Genel Başkanı Yunus Değirmenci Genel Merkezi ve şubesiyle birlikte Sayın Başkanı ziyaret ediyor, bu ziyareti de tüm platformlarda paylaşıyor, lakin bu ziyarette ne Sayın Başkanın hesabında ne de Karabük Belediyesinin sayfalarında yok. İşin ilginç yanı ise sendikanın Sayın İl Başkanını ziyaretinin karşılıklı olarak paylaşılması…!
Ve son olarak….
MHP Teşkilatları Sayın Belediye Başkanını ziyaret ediyor. Bu ziyaret MHP İl Başkanının şahsi hesabının yanı sıra il ve Merkez İlçe hesaplarından da paylaşılıyor. Ama bu ziyarette ne Sayın Başkanın, ne de belediyenin hesaplarında paylaşılmıyor…!
Ben şahsen bunların kararını Sayın Başkanın verdiğini düşünmüyorum. Ancak yapılan tüm hareketler nerede olursa olsun olumlu ya da olumsuz bir numaraya yazar. Çünkü siyasetin felsefesi budur. Siyaset aynı zamanda insan kazanma zanaatıdır. Bu uygulamaların kararını kim veriyor bilmiyoruz. Ama bu hareketler bir müddet sonra Sayın Başkanı aşırı politik olarak gösterip yalnızlaştırabilir. Şehri kucaklamasını engelleyebilir…!