Sene 2009…
Yerel seçimlerden bir süre sonra belediye başkanlarından biriyle oturuyoruz.
İçeriye; son derece alımlı, bir o kadarda çalımlı, endamı yerinde bir hanımefendi girdi ve; “Merhaba başkanım” dedi.
O başkanda; “Merhaba, buyurun” diye cevap verdi.
Hanımefendi; “Başkanım, ben halen zarf vermeye devam edecek miyim?” diye sordu.
Başkan bana baktı ve; “Ne diyor bu?” diye sordu.
Bende bunun üzerine; “Hanımefendi ne demek istediğinizi biraz açar mısınız?” diye sordum.
Cevap; “Ben geçtiğimiz dönem her ay bir zarf veriyordum, başkan değişti ama falanca şahıs halen benden zarf istemeye devam ediyor” dedi…!
Şimdi üzülerek görüyoruz ki malum şahıs küllerinden doğmuş…! Hem de, avanta-lavanta teknikleri dışında hiçbir teknik bilmeyen zat-ı muhterem teknik işlerden sorumlu kılınmış…!
Bir belediyenin en önemli birimi teknik işlerdir. Şayet siz belediyeciliğin kalbi durumundaki birimleri böyle bir adama bağlarsanız sonunuz onu oraya getirenler gibi olur…!
“Yetişmiş idareci bulamıyoruz” ifadelerine asla katılmıyorum. Büyükşehirlerde Ak Parti’nin kaybettiği birçok belediye var. O belediyelerde taca çıkmış işinin uzmanı birçok idareci var. Gidin, birini ikna edin ve teknik birimlerin başına geçirin. Hiç kimseyi bulamasanız bile yine bu adamı işin içine sokmayın.
Dost acı söyler. Bizden söylemesi. Bu adam sizi bitirir….! Bir insanda önce ahlak olacak. Şayet bir insan; hiçbir görev verilmemesine rağmen, bu şehre ve bu ülkeye zerre faydası olmamasına rağmen sırf koltuk uğruna makamını terk etmiyorsa, o adamdan ne size fayda gelir ne de bu ülkeye…!