İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Mühendislik Fakültesi
Demir Çelik Enstitüsü
Ve son olarak da 250 Milyon TL’lik yeni Teknokent binası…
Tabi birde bu şehirde bir Tıp Fakültesi var. O fakültenin ilk mezunları; göçebe Yörükler gibi şehir şehir, üniversite üniversite gezdiler ve Karabük’ü görmeden mezun olup gittiler. Ama şuanda diplomalarında “Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi” yazıyor…!
Bunlar KARDEMİR’in üniversiteye katkıları. Peki, bunları neden söylüyoruz? Demek istiyoruz ki; KARDEMİR üzerinde durulduğunda şehrimizin eğitimine her zaman destek veriyor, şimdi birde Tıp Fakültesi ve Tıp Fakültesi Hastanesi yapsın. Adına; “Afiliasyon” denilen ve Türkiye’de Karabük dışında örneği bulunmayan sistemle yönetilen, hatta kimin olduğu bile belli olmayan hastane Sağlık Bakanlığı’na devredilsin ve Devlet Hastanesi olarak hizmetlerine devam etsin. KARDEMİR’in yapacağı hastanede de, hem Tıp Fakültesi öğrencisi çocuklarımız eğitim görsün, hem de Karabüklüler hizmet alsın.
Bu şehrin sağlık sorunu mevcut hastaneye yapılacak ilavelerle çözülmez. Sorun, İmam Hatip alanını ve Karabükspor sahasını projeye dâhil ederek de halledilmez. Kaldı ki; 2 polisin, 3 askerin yediği yemekte gözü olan vizyona sahip adamlarla böylesine büyük bir sorunu zaten çözemez siniz.
Bu fabrika 1939 yılında üretime başladı. Tamam, 85 yıldır bu şehrin insanına iş veriyor, aş veriyor ama aynı zamanda da zehirliyor, ağır ağır, gram gram öldürüyor…! Bu fabrika saçtığı zehirlerle “Dumanlı Kenti” yarattı, ama “Puslu Çocuklar” olarak bizde borcumuzu hep ödedik. Şimdi sıra 85 yılın tahsilatında…!
Önümüz seçim, sağlıkta büyük sorun. Belli ki bu seçimde de sağlıkta yaşanan problemler en önemli gündem maddelerinden biri olacak. Çünkü mevcut başkan 2009 seçimlerinde, seçim otobüslerini ve billboardları, Sağlık Bakanlığı tarafından Karabük İl Sağlık Müdürlüğüne gönderilen Bayır Mahalle Devlet Hastanesi yıkım yazısıyla donattı ve kimsenin beklemediği biranda seçimleri kazandı. 2014 seçimlerinde ise gündem Bayır Mahalle’deki hastanede kalan ünitelerin taşınmasıydı. İktidar “taşınmayacak” dedikçe o “taşınacak” dedi ve gücüne güç kattı ve büyük farkla seçimleri kazandı.
Gelin bu seçimde, bir taşla birkaç kuş değil birçok kuş vuralım ve şehrimizin birçok problemini aynı anda çözelim.
Hep ne diyoruz? “Akşam 7 olunca şehirde hayat bitiyor. Peki Soğuksu’dan Namık Kemal’e doğru kentsel dönüşüme devam edersek; hem şehri yayıp, hem depreme dayanıklı modern konutlar yapıp, hem de yeni kamu yatırımları için arsalar üretir miyiz? Yeni cazibe alanları yaratır mıyız?
Gelelim işin finaline; Sayın Cumhurbaşkanı seçimler öncesinde Karabük’e geliyor ve miting yapıyor. O miting esnasında yıllarca kol kola, omuz omuza büyük işler yaptığı İsmail Hocayı kürsüye çağırıyor ve diyor ki; “Karabük’ün sağlık problemini kökünden çözüyoruz. İsmail Hoca burada. Kendisiyle az önce konuştum. KARDEMİR kentsel dönüşüm alanı ilan ettiğimiz Bayırmahalle’de, Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesini ve hastanesini yapacak, mevcut hastanemizde devlet hastanesi olarak hizmet vermeye devam edecek….”
Sayın Cumhurbaşkanının Siirt seçimlerinin sloganı; “Yiğit düştüğü yerden kalkar” idi. Sizde Bayırmahalle Devlet Hastanesi’nde yatağa düştünüz, şimdi aynı bölgede yapacağınız Tıp Fakültesi ve hastanesiyle ayağa kalkabilir siniz….”